AK Parti iktidarlarının ekonomik politikalarını eleştiren Özel, “Cumhuriyetin ilk yüzyılının neredeyse son çeyreğinde Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidardaydı. Adalet ve Kalkınma Partisi, cumhuriyetin ilk yüzyılının son 25 yılında, neredeyse son çeyreğinde bütün bütçeleri yaptı ve Adalet ve Kalkınma Partisi bu bütçeleri yaparken özellikle şu hedefi ortaya koyuyordu; biz, Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyanın en güçlü 10 ekonomisi içine sokacağız. Bugün üzülerek görüyorum ki bu bütçe cumhuriyetin ilk çeyreğini kalkındıran, zenginleştiren, milli ekonomiyi güçlendiren bütçeleri örnek almak yerine son 20 yıldaki yoksullaştıran, işsizleştiren, emeği ucuz iş gücü haline getiren, gelir adaletsizliğini büyüten, enflasyonla mücadele yeterliliği göstermeyen bütçelerin bir tekrarı” değerlendirmesinde bulundu.
‘MEMLEKETTE BİR SUÇ EKONOMİSİ VAR’
Türkiye’de bugün bir suç ekonomisinin de gündemde olduğunu ifade eden Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ekonomide siyasi tercih olması gereken yerden, taraftan kullanılmadığı için, yapmış olduğunuz tercihler ekonomi yönetiminde yetkin, mahir isimler olmadığı için, bu hatalarla, bu inatlarla felakete sürüklenen ekonomi için bambaşka çarelere bambaşka yollara sapıldığı için bugün memlekette bir suç ekonomisi var”
Özel’in, AK Parti iktidarları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirilerine AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank tepki gösterince, CHP’li milletvekilleri de, “Genel Başkan konuşuyor saygılı olun” diye tepki gösterdi. Özel’in konuşması sırasında Varank ile CHP’li milletvekilleri bir süre sözlü tartışmaya girdi.
MECLİS BAŞKANI İLE TARTIŞMA
Özgür Özel konuşmasının bir bölümünde Meclis Başkanı Numan kurtulmuş ile karşı karşıya geldi. Özel, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Milletvekili Can Atalay kararına yönelik eleştirisini hatırlattı. Yargıtay’ın kararına ilişkin Özel, “Hemen aradım Sayın Kurtulmuş’u ‘Başkanım, Danışma Kurulunu toplayın, buna nasıl tepki vereceğiz, konuşalım.’ dedim. Çünkü o gece (15 Temmuz gecesi) öyle yapmıştık, kapalı Meclisi açmıştık, hep birlikte toplanmıştık, artık durulamaz hale gelince aşağı kata inmiştik, oturup darbeye karşı ne yapacağımızı yazmıştık. Cemil Çiçek de oradaydı, İsmail Kahraman da oradaydı, Erkan Akçay da oradaydı, hep birlikteydik; sandım ki bu darbeye de hep beraber direniriz. Sayın Başkan önce ‘tamam’ dedi. Üç saat sonra vazgeçti” dedi.
Yargıtay’ın kararının Meclis’te tartışılması gerektiğinin altını çizen Özel, Kurtulmuş’un önce Danışma Kurulu’nu toplayacağını ama sonra vazgeçtiğini söyledi. Özel, Kurtulmuş’u tarafsız Meclis Başkanı olmaya davet etti.
Özel’in sözlerine yanıt veren Meclis Başkanı Kurtulmuş ise “Sayın Özel, konuşmanızın başında beni Meclis Başkanlığının tarafsızlık alanına hapsederek iki konuda benim cevap vermem gereken konulara girdiniz. İçtüzük 64’üncü madde ‘Meclis Başkanı tartışmalara katılamaz.’ diyor. Sayın Özel, telefon etti doğrudur. Dedi ki, ‘Bu konuyla ilgili bir Danışma Kurulu toplantısı yapalım.’ O gün Filistin Meclis Başkanını ve heyetini ağırlayacağımızı kendisine söyledim ve ‘Eğer vakit bulabilirsek belki o tören bittikten sonra olabilir.’ dedim” dedi.
Kurtulmuş o günkü program yoğunluğu gerekçesiyle Danışma Kurulu’nu toplamadığını kaydederek, Meclis’te tartışılması ve araştırılması gereken başka konular da olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“En başta söylediğim şey, yine Meclis Başkanının tarafsızlığıyla elimi kolumu bağlıyorsunuz, keşke şöyle serbest bir ortamda, istediğiniz her ortamda Türkiye’deki verilen siyasi mücadelenin hangi badirelerden geçerek bu noktaya geldiğini şöyle aklıselim bir şekilde tartışma imkanımız olsa ama sözlerinizde şu çağrışımı da asla kabul etmediğimi ifade etmek isterim; sanki Sevr’i savunanları savunuyormuş gibi, ya da Amerikan, İngiliz mandacılarını savunanları savunuyormuş gibi bir haletiruhiye içerisinde olmayın. Yakın dönem siyasi tarihine ilişkin 6 tane olayın sadece ismini vereceğim, bu olayın yanında kimler vardı, kimler karşısındaydı, bunları araştırmak da herhalde Türk siyasetiyle ilgilenenlere düşer. 6 tane olayın ismini veriyorum, bunların 3 tanesi Osmanlı döneminde oldu, 3 tanesi Cumhuriyet döneminde oldu. Bunlardan birincisi Babıali Baskını’dır, bunlardan bir diğeri Feriye Baskını’dır, bir diğeri ise Abdülhamit Han’ın Hal’ Fetvası’dır. Bu üç olayın arkasında kim var, yanında kimler var, bunları araştırın”
Kurtulmuş’un bu sözleri AK Partili milletvekilleri tarafından alkışlanırken, CHP’li milletvekilleri ise sert tepki göstererek, “Bu ne demek oluyor? Biz mi varız? Ne demek bu? Kim var, anlamadık. Biz mi varız? Kimi suçluyorsunuz Sayın Başkan? Böyle bir bu, tarafsızlığa aykırı, bu yaptığınız tarafsızlığa aykırı” ifadelerini kullandı.
Tartışmanın karşılıklı uzaması üzerine oturuma ara verildi. Verilen aranın ardından, Genel Kurul’da görüşmeler sürüyor.